Yılın İyi Adamları: "The Nice Guys"

watch_later 16 Eylül 2016
comment Yorum Ekle
IMDb: 7,5/10
2016 yazı da bitti derken bu yaz başında beyaz perde de yer almış, komedi ve aksiyonun baskın olduğu The Nice Guys, Shane Black'in yönettiği -Kiss Kiss Bang Bang belki bir çağrışım yapabilir- ve Anthony Bagarozzi'yla yazdığı senaryo ile 116 dakikanın su gibi akıp gitmesini sağladılar. Başrollerde Russell Crowe ve Ryan Gosling'in yer aldığı filmde yan karakterler ve oyuncular da-Matt Bomer ve Angourie Rice gibi- kendi tarzları ve rolleriyle bu renkli filmi bir gökkuşağına dönüştürmeyi başarmışlar.

Ryan Gosling ve Russell Crowe

Film -güldürürken düşünmenizi sağlamasa da- yüzünüzde bir gülümsemenin olmasını sağlıyor. Özellikle Ryan Gosling'in alışagelmişin karakterleri dışında dikkatsiz, çevresinden bihaber ve şapşal rolüyle, kızı rolündeki Angourie Rice ile bana kalırsa bir Müfettiş Gaddet ve yeğeni Penny gibi bir ikili olarak komedinin etkili faktörü oluyorlar. Russell Crowe ise kendinden beklenilen bir eda ile ağırbaşlı ve işinde profesyonel olan birini canlandırıyor ki aksiyon sahnelerinde daha ön planda olduğu söylenilebilinir. Kariyerlerinde bu kadar başarılı iki oyuncunun aralarındaki tatlı atışmalar ve diyaloglar filmin sürükleyici olmasını sağlayan etkenlerden biri oluyor. Filmin başlangıcı itibari ile çıplaklığın bir mizah unsuru olarak kullanıldığı eserde, ölü/kayıp bir porno yıldızının bu iki dedektif tarafından aranması işleniyor. Anlık komedinin aksiyonla birleştiği filmde 1977 Los Angeles'ında Grand Budapest Hotel'indeki renklerin canlılığını da yer yer bulmak mümkün oluyor. Mekanların ve kostümlerin zamanına uygun işlenmiş olması da gözlerden kaçmayan bir detay olarak yer buluyor. İzlerken benimde bir şekilde not aldığım ve araştırırken de izleyenlere aynı havayı katmış olduğunu gördüğüm, Pulp Fiction ve Leon benzetmelerini yazmasam olmazdı diye düşünüyorum. Ortada bulunan bir suç olduğuna göre iyi ve kötü tarafın bulunması da abes kaçmasa gerek. Bizim iyi çocukların kötüleri yakalaması gereken yerde kaçması veya korkması bu ikiliyi süper kahraman olmaktan alıkoyuyor. Zaten her dakika karşımıza çıkan, uçan, gözünden ateş çıkaran, yok efendim ben tek siz hepiniz gibi karakterlerden sonra daha bizden, canı acıyabilen, etten kemikten, korkuyu hissedebilen “kahramanların” süper olmasını beklemesek de sonunda süper işler çıkarabildiklerini görüyoruz.
Angourie Rice
Beylerin yakışıklılığı ve hanımefendilerin güzelliği adeta “Böyle değilseniz castte yer alamazsınız!” kuralı olduğunu düşünmemize neden veriyor-ki bizce bir sakınca yok zaten izliyoruz. Bazı yoklukların olmasına rağmen güzel bir filmin varlığını hissedebileceğinize inanıyorum.  Aksiyon ve kara mizahın başarılı bir karması olan filmde siz de iyi olursanız bir gün sizin de karşınıza iyi çocuklar çıkabilir, kim bilir? İyi seyirler efendim. Fragman için buraya bakmanız yeterlidir.


Not: Filmin ikincisi gelebilir gibi gibi. IMDb de bununla ilgili bir bilgi henüz yer almasa da son sahnelerde ilerisi için bir yeşil ışık seziliyor.




sentiment_satisfied İfadeler