David Fincher'ın "Oyun"u

watch_later 06 Eylül 2016
comment Yorum Ekle
IMDb: 7,8/10
      Fight Club, Se7en, Gone Girl, The Curious Case of Benjamin Button ve daha nicelerini bildiğimiz ve izlediğimiz filmlerin yönetmeni David Fincher'ın 1997 yapımı “The Game”, rutin bir düzene ya da monotonlaşan hayatımıza nefes gibi gelebilecek bir eser. Her ne kadar jenerasyonumuzda Fincher filmlerinin başında gelemese de azımsanamayacak bir film olduğu kanısındayım. Evet, belki çıkış yılı itibari ile kimimiz daha yeni yürüyor ya da konuşmaya çalışıyor olsak da film sever olmak zaman tanımamazlık gerektirir. Keza “The Game” teknoloji ve green screen 'in sağlamadığı bir aksiyonu karşımıza getirmektedir.

      Başrollerinde Michael Douglas ve Sean Penn gibi bilinen iki baba aktörle geçen 129 dakika boyunca, filmin afişinde olduğu gibi, bir çok puzzle parçasını kafamızda oturtmaya çalışırken bir çoğunu da kaybederek izleyeceğimiz bir film olacaktır. Film konusu itibariyle eşinden boşanma aşınmasında olan Nicolas'ın (Michael Douglas) rutin, dakik, iş odaklı çerçevesinden çıkmasını sağlayacak bir oyun içinde kendisini bulmasıdır. Film boyunca erkek aktörlerimizin yanında yer alan Deborah Kara Unger'in de güzelliği, filmi izlemeye bir sebep daha olarak eklenmektedir.

Michael Douglas ve Sean Penn

      Filmi izlememiş olanların varlığı ile spoiler vermemek adına filmin özeti ya da detayı hakkında pek bir şey konuşamıyorum. Kaldı ki izleyenler olarak da filmi anlatmaya yarayacak cümlelerle hikayeyi öldürmüş oluruz. Tür olarak gizem ve gerilimin baskın olduğu yapımda yalnız bir adamın dramı da yer almakta. Hayatı eğlenceli kılmak için giderek tehlikeleşen bu oyunda David Fincher'ın aklı ve Michael Douglas'ın bedeniyle iyi seyirler dilerim.
  
Deborah Kara Unger



sentiment_satisfied İfadeler