Sizleri Arka Koltuğa Alalım : Otonom (Sürücüsüz) Arabalar

watch_later 04 Ekim 2016
comment Yorum Ekle
       
       Farkında mısınız ? Bilim - Kurgu filmlerinde gördüğümüz çoğu teknoloji, 2000'li yıllardan itibaren hayatımızın bir parçası olup çıktı. Hatta, öyle bir hal aldı ki artık gün geçmiyor ki yenilerini duymayalım. Oysa ki daha 20 yıl öncesine kadar hayatımız için sadece bir hayalden ibaretlerdi. Ama bu hayallerin çoğu 20 yıl değil neredeyse yarım asırdan fazla öncesine dayanıyor. Adamlar hayal etmiş arkadaşlar ! Hayal etmişler ve başarıyorlar da. İnsanoğlu zaten hep hayallerinin peşinden koştuğu için, şuan telefonundan ve ya bilgisayarından bu yazıyı okuyabiliyorsun. Neyse tüm bunları şimdilik bir kenara bırakalım da gelin sizi son dönemlerin en güzel projesiyle tanıştırayım: Otonom Araçlar (Self-Driving Car).

80'ler döneminin efsanesi haline gelen Kara Şimşek (İngilizce özgün adıyla: Knight Rider) dizisindeki KITT'i -2000'li jenerasyonlar hariç- bilmeyenimiz yoktur diye düşünüyorum. Hayranlıkla izlerdik o muhteşem yetenekli arabayı. Ve belki de hemen hemen hepimiz hayatımıza girsin diye iç geçirdik. O zaman size mutlu bir haberim var. Hayatlarımıza girmesi artık çok uzak değil !

Peki nasıl bir teknoloji bu otonom araçlar ? 

      Wikipedia abimiz otonom arabaları; "Çevresini algılamak için sahip olduğu çeşitli sensörler ile insan müdahalesine gerek duymadan özerk bir şekilde hareket etme kabiliyetine sahip otomobillere verilen genel isimdir. " olarak tanımlamış. Hatta ilk pratik uygulamasını Mercedes'in yaptığı, günümüz de ise Google, Tesla, Audi gibi şirketlerin yıllardır üzerinde çalıştığı bir teknoloji. Şimdi sizi birçok teknik detaya boğup -biliyorum hepiniz teknik bilgiyi çok seviyorsunuz- canınızı sıkmayayım ve olayı şöyle özetleyeyim.
Bir sürü sensörü var bu araçların. Efenim, şerit takip sistemlerinden tutun, çeşitli kameralar falan filan işte. Ve bunları kontrol edip, aracın kontrol edilmesini sağlayan müthiş bir yazılım desteği yani kısacası bir bilgisayar. Tamamiyle bir insan gibi düşünün. İnsanın gözü, kulağı ve beyni varsa bu saydıklarım da bir göz, bir beyin yerine geçiyor. Gerçi beynini kullanmaktan yoksun insan da olabiliyor ama neyse bu başka konu. 

Bu teknoloji neyi amaçlıyor ?

      Bana kalırsanız tek bir amacı var bu araçların. Oda insan faktörünü trafikten hatta hayatın her anından tamamen uzaklaştırmak. Çünkü insan demek hata demek. Bu araçlar ise olabildiğince hızlı reaksiyon verdikleri için, kaza oranlarını azaltarak daha güvenli bir yaşam vaat ediyor. Ee arkadaşım insan hata yapan varlık demekse, bunları da insan yapmıyor mu diyenler olacaktır.  Onlara da şöyle cevap vereyim. Benim insandan kastım, Ahmet Amcalar, Şükrü Dayılar ve ya Feridun Abiler - söz meclisten dışarı tabii- . Bu araçları da insan yapıyor elbette ama ortalama zekaya sahip bir insanın, olumsuz bir duruma bir saniye de vereceği tepki süresi, ortalamanın üstünde zekaya sahip insanların yıllarca üzerinde çalışarak yaptığı bu teknolojinin yani kısacası bir bilgisayarın tepki süresinin yanından bile geçemez. Bu gelişmede en çok sevindiğim olaylardan biri ise gereksiz insanların oluşturduğu gereksiz gürültü kirliliği. Yani en basitinden sarı ışık yanar yanmaz kornaya basan biri olmayacak. Hayali bile güzel değil mi ?


       Bu araçlar sayesinde çözülmesini beklediğim sorunlardan biri ise trafik. Öndeki araç ile arasındaki takip mesafesini koruyacağı için belki de bu sorun tarihe karışacaktır. Tabii, bunların haricinde birçok kolaylıkta hayatımızda yer edecek gibi görünüyor. Mesela bu araçlar, bir tuşla sizi istediğiniz yere bırakacak ve kendi kendine park etmek için en uygun yeri bularak park sorununu da ortadan kaldırmış olacak. Kısacası trafik kazalarının önlenmesinden, - ki en önemli faydası - yakıt tasarrufuna; hava kirliliğinin azalmasından şehirleşme anlayışının değişmesine kadar birçok alanda etkileri olacağı öngörülüyor.

Trafik kazasını önlemesi demişken, geçenlerde Google'ın otonom aracı kaza yapmış. Ama bilin bakalım neden ? Tahmin etmek zor olmayacak elbette; kırmızı ışıkta geçen bir araç yani insan yüzünden. Her şey en mükemmel yapılsa da insanların ne yapacağını kestirmek hala daha mümkün durmuyor. Trajikomik bi' şey daha söyleyeyim mi ? Araçlara, yeşil ışık yandığında ne olur ne olmaz diye bi' iki saniye kadar bekleme komutu yüklenmiş.

Bu konu böyle uzar gider arkadaşlar. Eğer imkan olursa başka bir yazı da bu araçların etik açısından incelemesini de yaparım. Nedir bu etik derseniz; Mesela şartlar öyle hale geldi ki bir kaza olması kaçınılmaz ve yayalara çarpacaksınız . Peki bu durumda araç, içindeki yolcuyu mu kurtarmak için bir yöntem bulacak yoksa sayıca üstün olan yayaları mı ? Gibi gibi şeyler işte. Neyse, biraz olsun bilgilendirebildiysem ne mutlu bana! 
Haydi kendinize iyi bakın, görüşmek üzere :)



sentiment_satisfied İfadeler